A. Ali Ural’ın rehberliğinde gerçekleşen kitap yolculuğumuzun dokuzuncu dersinde Giovanni Papini’nin keskin kalemiyle hayat bulan Gog’un sıra dışı dünyasına adım atarken Papini’nin eleştirel bakışı ve insan ruhuna dair derin gözlemleri üzerine bir keşif yapıldı.
Giovanni Papini Kimdir?
Giovanni Papini, 1881’de İtalya’da doğmuş ve 1956’da hayatını kaybetmiş bir yazardır. Edebiyat ve felsefe alanında önemli eserler vermiştir. Küçük yaşlardan itibaren kitaplara ilgi duymuş, öğretmenlik ve kütüphanecilik yapmıştır. Son yıllarında gözlerini kaybetmiş ve yazılarını yeğenine yazdırmıştır.
Babası ateist olduğu hâlde Papini, gizlice vaftiz olmuş ancak zamanla babası gibi ateist düşüncelere yönelmiştir. Dine ve kiliseye karşı eleştirel bir tutum sergilemiş, zaman içerisinde farklı inanç ve felsefi düşünceleri sorgulamıştır.
Papini’nin Edebiyat ve Felsefeye Katkıları
Papini, edebiyata olan ilgisini erken yaşlarda keşfetmiş, kısa hikâyeler yazarak tanınmaya çalışmıştır. 1905 yılında yazdığı Filozofların Çöküşü adlı kitabında Kant, Hegel, Schopenhauer, Spencer ve Nietzsche gibi filozofları eleştirmiştir. İtalya’da hâkim olan pozitivizme karşı çıkarak pragmatizmi savunmuştur.
Papini’nin hayatı, çelişkilerle doludur. Önce anti-milliyetçi, sonra milliyetçi olmuş; agnostik bir düşünce yapısına sahipken zaman zaman Katolik inanca yönelmiştir. Eserlerinde eleştirel bir bakış açısı benimsemiş, hem dünyayı hem de kendisini sert bir şekilde eleştirmiştir.
Papini’nin Gog Eseri ve Eleştirileri
Gog, Papini’nin en dikkat çeken eserlerinden biridir. Kitapta, Gog adında zengin bir delinin gözünden modern toplum eleştirisi yapılır. Gog, müzisyenlerden iş adamlarına, sanatçılardan filozoflara kadar birçok kişiyle mücadele eden bir figürdür. Eserde, özellikle yozlaşmış kültür, kapitalizmin gücü ve toplumsal yapı eleştirilir.
Papini, Gog’da hayali diyaloglar kurgulayarak Bernard Shaw, Gandhi, Freud, Einstein, Picasso ve Salvador Dali gibi isimlerle sohbetler gerçekleştirir. Bu sohbetler aracılığıyla karakterlerin gerçek yüzlerini sorgular ve ironik bir bakış açısıyla eleştiriler sunar.
Kitap, ilk olarak 1930’da yayımlanmış, 1951’de ise Kara Kitap adlı yeni yazılar eklenerek genişletilmiş ve Gogbaşlığı altında birleştirilmiştir. Kapitalist sistemin birey üzerindeki etkisini sorgulayan eser, toplumsal eleştirileri ve grotesk anlatımıyla dikkat çeker. Örneğin, Gog’un domuz kalpleri koleksiyonu metaforik bir anlatım olarak öne çıkar.
Papini’nin eseri, George Orwell’in Hayvan Çiftliği’ndeki hicivsel anlatımını anımsatır. Orwell, domuzlar üzerinden insanları eleştirirken Papini de Gog’un gözünden toplumu ve sistemi ele alır. Henry Ford ile yaptığı hayali görüşmede, Ford’un makinelerin işçilerin yerini tamamen almasını istediğini vurgular.