Fatma Serap Karamollaoğlu ile Başlangıçtan Belagata Kur’ân Merkezli Arapça Dersleri

Fatma Serap Karamollaoğlu ile Başlangıçtan Belagata Kur’ân Merkezli Arapça Dersleri

Fatma Serap Hanım merhaba, öncelikle okuyucularımızın sizi daha yakından tanıyabilmeleri ve yolculuğunuzdan haberdar olabilmeleri için kişisel serencamınızdan biraz bahseder misiniz?

Ben ilahiyat kökenli değilim. Asıl mesleğim eczacılık. Ancak 1994 yılında Kur’ân’ı aslından anlayarak okuyabilme niyetiyle çıktığım yolda ikinci bir meslek edindim. Arapçayı çok sevdim. Kur’ân’ı anlayarak okumaya başladığımda dünyalar benim olmuştu.

Sanırım bilinçli olarak yaptığımız çalışmalar güzel sonuçlar doğuruyor. Son derece acemice, önümde hiçbir yol gösterenim olmadan ve tanımadığım bir şehirde 40 yaşındayken çıktığım yolda Rabbim karşıma doğru ve çok güzel insanlar çıkardı. 

Bu çok kıymetli hocalarım sayesinde Arapçayı öğrendim, bol bol Kur’ân okudum, hatta amatörce de olsa kendi kendime hafızlık çalıştım, Temel İslami İlimler alanında kendimi yetiştirdim, hat çalıştım, çok kitap okudum, Kırık Meal diye bilinen tarzda Kur’ân sohbetleri yapmaya ve Arapça dersleri vermeye başladım. 

Bu çalışmaların hepsi birbirini destekler mahiyetteydi. Ders vermeye başlayınca kitap yazma ve tercüme yapma faaliyetlerim gerekli oldu. Çok isteyerek ve çalışarak öğrendiğim bilgileri öğrencilerime aktarmak, Kur’ân’a olan ilgimi ve sevgimi onlarla paylaşmak istedim. Ama bunun için uygun kitaplar olmaması beni kitap yazmaya sevk etti.

Bugün artık bir kısmı Arapçadan tercüme olmak üzere toplam 21 kitabım var. Yetişmiş, ders veren 80 kadar eğitmen arkadaşımla tamamen gönüllü olarak her yıl 4000 kadar yeni öğrenciyle tanışarak bilgilerimizi paylaşıyoruz. 

Hem kitap yazma hem ders verme faaliyetlerimi coşkuyla sürdürüyorum.

Albaraka Yayınları’ndan henüz iki cildi yayımlanan Başlangıçtan Belagata Kur’ân Merkezli Arapça Dersleri Serisi okuruna neler vadediyor?

Müslümanların Kur’ân’la ilişkisini salt okumaktan çıkarıp duygusal ve düşünsel bir ilişki kurmasını sağlamak istiyoruz. Bunun için Kur’ân’ı anlayarak okumalarını, okurken heyecanlanmalarını, bazen hüzünlenip, bazen korkmalarını, bazen mutlu olmalarını, anladıklarını hayatlarına uygulamaya çalışmalarını ve başkalarına aktarmalarını istiyoruz. 

Amacımız, mükemmel bir Arapça öğretmek ve Kur’ân alimi yetiştirmek değildir. Elhamdülillah, birçok üniversite vb. kuruluş bunu zaten yapmaktadır. 

Bu çalışmalarımızın amacı, Arapça bilmeyen Müslümanların Kur’ân’ın temel mesajını anlamalarını ve daha severek, isteyerek Kur’ân, Meâl ve Tefsir okumalarını sağlamaktır. 

Bu öğrenme sürecinin kolay ve basit olması için bütün gayretimizi ve tecrübemizi kullandık. Kur’ân’ın ahiret hayatı yanında, dünyadaki başarı, huzur ve mutluluk için de en önemli kitap olduğunu biliyoruz. Günlük yaşantımız içinde bu kitaba kolayca yer verebileceğimizi gösterdik ve bunu herkese tanıtmak istiyoruz.

Bunun için hazırladığımız eğitim setinin adını Başlangıçtan Belagata Kur’ân Merkezli Arapça Dersleri koyduk. Bu metodun en önemli özelliği Türkçe konuşanlara yönelik olmasıdır. Kur’ân’dan yani Arapçadan dilimize geçmiş ve yerleşmiş kelime sayısının çokluğu bizim en büyük avantajımızdır.

Bu metodu diğer bütün metotlardan ayıran ve bu yüzden öne çıkaran başlıca üç özellik vardır:

  • Kur’ân’da geçen kelimeleri geçiş sıklığı açısından çoktan aza doğru öğrenmek

  • Kur’ân kelimelerinin Türkçede kullandığımız için manalarını da bildiğimiz şekillerini tanımak 

  • Tamamen Kur’ân kelimeleri ve üslubuna yönelik olmak 

5 kitaptan oluşan bu eğitimi kısa sürede bitiren öğrencilerimiz Kur’ân’ı anlayarak okur hâle geliyor. Bundan sonra da isterlerse Belagat adı verilen ve Kur’ân’daki Edebî Sanatları konu edinen derslerimize devam edebiliyorlar. 

Mezun olan her bir öğrencimiz Kur’ân sevdalısı olup hayatının merkezine Kur’ân’ı koyabiliyor. Onları bilgilerini pekiştirmek ve başkalarına da faydalı olmak için ilmin zekatı olarak ders vermeye teşvik ediyoruz.

Böylece kendi hayatımda yaşadığım ve etkilendiğim, beni çok mutlu eden her şeyi aktararak hedefime de ulaşmış oluyorum.

Böyle bir seriyi oluşturmaktaki amacınız, dinamiğiniz neydi? Bu eserle ulaşmayı hedeflediğiniz kitle kimdir? 

Arap olmayan Müslümanların neredeyse % 90’ı, belki çok daha fazlası Kur’ân’dan bir sayfa dahi anlamaz. Birkaç kelimeyi bilseler de cümleleri anlayamaz. 

Oysa Kur’ân;

Dünyada en çok okunan,

En çok ezberlenen,

En çok satılan, 

En çok hediye edilen, 

Ancak hâlen en az anlaşılan ve manasıyla ilgilenilen kitaptır!    

Bu eserle amacımız Kur’ân-ı Kerim’i anlamak isteyen ve Türkçe konuşan herkese yardımcı olmaktır. Dolayısıyla okuyucu kitlemiz de bunu gaye edinen herkestir.

11 yaş üstü herkes bizim hedefimizdedir. Üst yaş sınırı yoktur. Öğrencilerimiz arasında 75-76 yaşında olanlar olduğu gibi annesiyle katılan 11-12 yaşlarında kızlarımız da vardır.

Öğrencilerimizin büyük çoğunluğu çocuklarının da bu bilgileri almasını istediği ve bu konuda bize baskı yaptığı için kitaplarımızı okullarda da okutulabilecek şekle getirdik.

Millî Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığıyla görüşmeler yaparak bu derslerin imam hatip okullarında ve hafızlık kurslarında verilebilmesi için çalışmalar yapıyoruz. 

5 kitaplık bu seride nasıl bir sistem takip ettiniz, aşamalarıyla ilgili bizleri bilgilendirebilir misiniz? Bu 5 kitaplık serinin sonunda ne gibi kazanımlar elde etmek mümkün olacak?

Öğrencilerime Arapçayı öğretirken başlangıçta kendi öğrendiğim usulü kullanıyordum. Ben hemen hemen bütün Arap ülkelerinde okutulan Nahvu’l Vâdıh ismindeki Arapça ve harekesiz bir kitaptan Arapça öğrenmiştim. Bu kitap ana dili Arapça olanlar için yazılmış bir kitaptı. Harekeleri olmadığı ve baskıları da pek iyi olmadığı için öğrencilerim maalesef bu kitabı sevemiyordu. Kitabı görünce dersleri bırakan çok öğrencim oluyordu.

Bu esnada yaptığım Kırık Meal dersleri esnasında Türkçemizde Kur’ân’da geçen kelimelerin pek çoğunu kullandığımızı fark etmiştim. Bunları öğrencilerime söylediğimde çok hoşlarına gidiyordu. Üstelik bu kelimeleri tekrar gördüklerinde manalarını da hatırlıyorlardı. İşte bu çalışmalar bana yol gösterdi. 

İlk olarak serinin 2. kitabını yazmak nasip oldu. Bu kitabı yazma fikri bir Ramazan ayında Mekke’de, kitabın baskı öncesi son kontrollerini yapma işi de bir sonraki yıl hacda yine Mekke’de nasip oldu.

Daha sonra bu kitaba hazırlık mahiyetinde 1. kitabı hazırladık. Arkasından diğerleri geldi. Şimdi hepsi birbirinden değerli 5 kitaplık bir serimiz var. Bu kitaplarda öğretilen her bilgi Kur’ân’dan. Dolayısıyla çok değerli. Kur’ân’da olmayan hiçbir bilgiyi kitaplarımıza almadık. Kitaplardaki misallerin tamamı ayeti kerimelerden veya ayetlerde geçen sözcüklerden oluşmaktadır. 

Yine bu çalışmada bazıları tekrar olsa da 3000 civarında ayeti kerimeye (veya bir bölümüne) yer verilerek her biri irab kolaylığı, çeşitliliği ve Türkçede kullanılan kelime kökleri gibi unsurlara dikkat ederek seçilmiştir. Kur’ân’da 6000’den biraz fazla ayet geçtiği düşünülürse kitaplardaki bu özelliğin ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılacaktır. 

Özellikle çalışma bölümündeki ayetlerin çokluğu, konuların zihninde iyice pekişmesi ve başka bir kaynağa ihtiyaç duyulmamasının yanında öğrencinin Kur’ân okuma kalitesini iyileştirmesine vesile olmaktadır. 

“Bakara Sûresi Eşliğinde Kur’ân Dilbilgisi” eğitimiyle birlikte bütün Kur’ân’ın % 8 ’ini oluşturan Bakara suresi başından sonuna kadar okunmakta ve işlenen konuların alıştırması yapılmaktadır. Dolayısıyla öğrencilerin bu dersler sonundaki kazanımı bütün kazanımların bence en güzel olan Kur’ân’ı anlayarak okumaktır.

Kur’an’ı anlayarak okumak için tavsiyeleriniz, izlenecek yol haritanız nedir? Başlangıçtan Belagata Kur’ân Merkezli Arapça Dersleri Serisi’nin bu anlamda bize katkıları neler olacaktır? Bu kitapları nasıl bir disiplin çerçevesinde çalışmalıyız?

Kur’an’ı anlayarak okuyabilmek için en önemli ilk şart bu konuda istekli olmaktır. İkincisi de azimli ve disiplinli olmaktır. Bunun için kitaplarımızın başına şöyle bir tavsiye listesi koyduk:

  1. İki yıl boyunca önceliği Arapça çalışmalarına vermek

  2. Derslere eksiksiz olarak katılmak

  3. Ödevleri yapmak

  4. Günlük 1 saat ders çalışmak

  5. Kitaplardaki örnek ayetleri ezberlemek

  6. Kur’ân Seferberliğine katılmak (Paylaşılan sayfayı en az 1 kere okumak)

  7. Teheccüd namazı kılmak, sure ezberlemek

  8. 5 kitaplık eğitim serisinin tamamlanmasından itibaren günde bir cüz Kur’ân okumayı hedeflemek

  9. En kısa zamanda öğrendiklerimizi paylaşmaya başlamak (En iyi öğrenme yolu öğretmektir. Öğretici olmaya müracaat etmek)

  10. Kur’ân’ı Anlayarak Okuma Rehberi Uygulama kitabında pratik yaparak bilgilerimizi pekiştirmek

Bu kurallara uyan öğrencilerimizin başarılarına senelerdir bizzat şahit olarak mutlu oluyoruz. 

Bu kitapların yanında eğitmenler için kılavuz kitaplar da hazırladık. Bu kitaplar esas olarak İlahiyat Fakültesi mezunu herkesin bu dersleri çevresine, arkadaşlarına, öğrencilerine verebilmesi için hazırlanmıştır. Bu kitaplarda dersin işlenişi, verilecek ödevler, yapılacak yazılılar hakkında detaylı bilgiler verilerek bir müfredat oluşturulmuştur. Ama İstanbul dışında veya yurt dışında yaşayıp derslerimize katılma imkânı olmayanlar disiplinli çalışabilirlerse kendi gayretleriyle de bu kılavuz kitaplar eşliğinde başarılı olabilirler. 

Nitekim bu kişilerden aldığımız mesajlar bize bunu gösteriyor.

Türkçede kullandığımız kelimelerin Kur’ân’da geçiş şekillerini, manalarını öğrenmenin Kur’ân’ı anlayabilmenin ötesinde bize kazandıracakları nelerdir?

Bu çalışma öyle zevkli bir çalışma ki size anlatamam. Hele kelimeleri seven kişiler için. Arapçada sarf denilen bir kelime türetim usulü var. Bu ilim dile müthiş bir zenginlik kazandırıyor. Size şöyle tarif edeyim: Arapçada bir kelimenin manasını biliyorsanız belli usullere göre bu kelimeden türetilen bütün kelimelerin manasını bilir ya da tahmin edersiniz. 

Mesela “a-li-me” kelimesinin manasını biliyorsanız bu kökten türetilen 50 kelimenin manasını bilirsiniz. Türkçemizde bu kelimenin kullandığımız türevleri şunlardır: Âlim, ilim, ulema, muallim, allâme, âlem, alâmet, malum, malumat, talim, ilmi(hal). 

Bunun gibi bir kelimeyle yolculuğa çıktığınızda âdeta yeni bir dünyaya giriyorsunuz. Bu dünyada beyin jimnastiği yaparak bulmaca çözer gibi kelime türetiyorsunuz. Arada manasından emin olmadığınız kelimeler çıkıyor. Bazen “Aaaaa bu kelimenin kökü bu muymuş?’’ diyorsunuz. Hele ki bu kelimeleri Kur’ân okurken fark edip tanımak bambaşka bir heyecan veriyor. Yani bu kelimeler bize bir genel kültür veriyor. Zamanda yolculuğa çıkarıyor. Türkçe-Arapça kardeşliğiyle Türk-Arap kültürleri arasındaki ilişkiyi gösteriyor.

Ben de bu kitapları hazırlama esnasında Türkçede kullandığımız birçok kelimenin Arapça olmasına şaşırmıştım. Mangal, demeç, galeyan, gebermek, şamata gibi.

Kur’ân’ı anlamak için Arapçayı en iyi şekilde öğrenmek yeterli midir?

Tabii ki değildir. Kur’ân’ı tam olarak anlayıp yorumlayabilmek için alimlerimiz Arapça dışında çok iyi bilinmesi gereken başka ilimler de olduğu konusunda icma etmişlerdir. Sarf, Nahiv, Belâğat adı altında toplanan Meâni, Beyân ve Bedi ilimleri, Tefsir usulü, Hadis usulü, Fıkıh usulü, Siyer, Akâid, Mantık, Aruz gibi ilimleri öğrenip vâkıf olmadan tefsir yapmak veya Kur’ân’dan hüküm çıkarmak mümkün değildir. 

Ama herkes kendi alt yapısına bağlı olarak Kur’ân’ı okuyup anlamaya çalışabilir. İlk derslerimizde Kur’ân’dan tek tek kelimeler anlamaya başlayan öğrencilerimiz “Kur’ân’ı şimdi sahiplenebiliyoruz. Şimdi Kur’ân bize nazil olmuş gibi heyecanla yaklaşabiliyoruz.” diyerek duygularını dile getiriyorlar. Bu da bizleri çok sevindiriyor tabii. Kur’ân’la bir yakınlık kurulduğunda zaten gerisi hem kolay hem de zevkli oluyor.

Peki, bu kitabın yazım süreci sizin açınızdan nasıl gelişim gösterdi? Başlangıçtan Belagata Kur’ân Merkezli Arapça Dersleri Serisi, nasıl bir çalışmanın meyvesi olarak okurlarına sunuldu?

Bu konuda her şeyden çok öğrencilerime şükran borçluyum. Derslerime ilgi göstermeleri, sordukları sorular, çevrelerine duyurmaları ve sayılarının giderek artması, Rabbimin de nasip etmesiyle bu çalışma ortaya çıktı. Onların öğrendikleriyle mutlu olmaları, bu duygularını bize yansıtmaları bizi hep daha çok çalışmaya teşvik etti ve ediyor. 

Asıl kaynağımız Kur’ân tabii. Kur’ân’la geçirdiğimiz vakit arttıkça çalışmalarımız da bereketleniyor. Artık benim ve benim gibi çalışan eğitimci arkadaşlarımızın hemen hemen bütün vakti Kur’ân’la geçiyor. Daha çok vakit geçirdikçe daha çok seviyor ve ondan ayrılmak istemiyoruz.

Yani bu kitap serisi geride bıraktığım son 30 yılın baş tacıdır. Öğretmen olarak çalışan öğrencilerimin giderek artması, mezun olan arkadaşlarımızın da benim gibi hayatımıza anlam katan bu güzel bilgileri ve yaşanan duyguları paylaşmak istemesi beni çok heyecanlandırıyor. 

Hep öğrenilmesi zor denen, alfabesini sökmenin bile problem olduğu ve bu yüzden alfabemizin değiştirilerek Latin alfabesinin kullanılmaya başlandığı söylenen Arapçanın özellikle de biz Türkçe konuşanlar için bu kadar kolay ve zevkli bir şekilde öğrenildiğini en güzel şekilde ortaya koyduğumuz için çok sevinçliyiz.

Arapça zor demek ayetleri inkâr etmek demektir. Çünkü Allah Teâlâ Kur’ân’da tam 6 yerde Kur’ân’ı bizim için kolaylaştırdığını söylemiştir. Rabbimin lütfuyla biz bunu ispat ettik.

Herkesi Kur’ân Seferberliği’ne davet ediyoruz. Rabbim ömrümüzün sonuna kadar bu yolda çalışabilmeyi hepimize nasip etsin. 

Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj ya da öneri varsa vermek için aracı olmaktan memnuniyet duyarız.

Son olarak sizlere Kur’ân Seferberliği projemizden bahsetmek isterim. 

Kur’ân Seferberliği günlük rutin olarak Kur’ân okuma alışkanlığı edindirmek için öğrencilerimle kurduğumuz bir gruptur. Bunun için kuranseferberligi.com adında bir web sitemiz, WhatsApp ve Telegram gruplarımız var. Sitemizde, WhatsApp ve Telegram gruplarımızda her gün bir Kur’ân sayfasını Arapça aslı ve mealiyle birlikte paylaşıyoruz

Ayrıca;

Türkçede kullandığımız Kur’ân kelimeleri çalışması

Ayetlerle ilgili hadisler

Kısa bir tefsir notu

Sayfadan çıkardığımız “Günün Mesajı” ve 

Sayfadan “Gönüle Düşenler” isimli bölümlerimiz var.

Arapça bilenler için İrab ve belagat notlarımız da var.

Böylece dolu dolu bir Kur’ân sayfası oluşturduk. Gerçekten Türkçe olarak hazırlanmış böyle bir çalışma yoktur. Arapça kitaplardan ve tefsirlerden tercümeler yaparak sayfamızı zenginleştiriyoruz.

Instagram’da “Kuran Seferberliği” isminde bir hesabımız var. Profilde web sitemizin adresi bulunuyor. Bu linke tıklayarak kolayca web sitesine üye olabilir veya Seferberlik Gruplarına katılabilirsiniz. Bu durumda size her gün okunacak Kur’ân sayfası gönderilecektir. Toplu bir çalışma yapmıyoruz. Herkes kendisi müsait olduğu bir zamanda sayfadan istediği bölümleri okuyor. Derslerimize katılan bütün öğrencilerimizin de ilk görevi bu gruba katılmalarıdır. Böylece öğrendiklerini Kur’ân üzerinde uygulama ve bu konuda iyi bir deneyim kazanma şansı elde ediyorlar.  

Zaten derslerimizi de bu isimle duyuruyoruz: Kur’ân Okuyarak Arapça Öğrenmek ister misiniz? 

Röportaj: Deniz Demirdağ Temel

 

 

 

 

Etiketler: röportaj
Ağustos 05, 2024
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR