-
İki yıl boyunca önceliği Arapça çalışmalarına vermek
-
Derslere eksiksiz olarak katılmak
-
Ödevleri yapmak
-
Günlük 1 saat ders çalışmak
-
Kitaplardaki örnek ayetleri ezberlemek
-
Kur’ân Seferberliğine katılmak (Paylaşılan sayfayı en az 1 kere okumak)
-
Teheccüd namazı kılmak, sure ezberlemek
-
5 kitaplık eğitim serisinin tamamlanmasından itibaren günde bir cüz Kur’ân okumayı hedeflemek
-
En kısa zamanda öğrendiklerimizi paylaşmaya başlamak (En iyi öğrenme yolu öğretmektir. Öğretici olmaya müracaat etmek)
-
Kur’ân’ı Anlayarak Okuma Rehberi Uygulama kitabında pratik yaparak bilgilerimizi pekiştirmek
Bu kurallara uyan öğrencilerimizin başarılarına senelerdir bizzat şahit olarak mutlu oluyoruz.
Bu kitapların yanında eğitmenler için kılavuz kitaplar da hazırladık. Bu kitaplar esas olarak İlahiyat Fakültesi mezunu herkesin bu dersleri çevresine, arkadaşlarına, öğrencilerine verebilmesi için hazırlanmıştır. Bu kitaplarda dersin işlenişi, verilecek ödevler, yapılacak yazılılar hakkında detaylı bilgiler verilerek bir müfredat oluşturulmuştur. Ama İstanbul dışında veya yurt dışında yaşayıp derslerimize katılma imkânı olmayanlar disiplinli çalışabilirlerse kendi gayretleriyle de bu kılavuz kitaplar eşliğinde başarılı olabilirler.
Nitekim bu kişilerden aldığımız mesajlar bize bunu gösteriyor.
Türkçede kullandığımız kelimelerin Kur’ân’da geçiş şekillerini, manalarını öğrenmenin Kur’ân’ı anlayabilmenin ötesinde bize kazandıracakları nelerdir?
Bu çalışma öyle zevkli bir çalışma ki size anlatamam. Hele kelimeleri seven kişiler için. Arapçada sarf denilen bir kelime türetim usulü var. Bu ilim dile müthiş bir zenginlik kazandırıyor. Size şöyle tarif edeyim: Arapçada bir kelimenin manasını biliyorsanız belli usullere göre bu kelimeden türetilen bütün kelimelerin manasını bilir ya da tahmin edersiniz.
Mesela “a-li-me” kelimesinin manasını biliyorsanız bu kökten türetilen 50 kelimenin manasını bilirsiniz. Türkçemizde bu kelimenin kullandığımız türevleri şunlardır: Âlim, ilim, ulema, muallim, allâme, âlem, alâmet, malum, malumat, talim, ilmi(hal).
Bunun gibi bir kelimeyle yolculuğa çıktığınızda âdeta yeni bir dünyaya giriyorsunuz. Bu dünyada beyin jimnastiği yaparak bulmaca çözer gibi kelime türetiyorsunuz. Arada manasından emin olmadığınız kelimeler çıkıyor. Bazen “Aaaaa bu kelimenin kökü bu muymuş?’’ diyorsunuz. Hele ki bu kelimeleri Kur’ân okurken fark edip tanımak bambaşka bir heyecan veriyor. Yani bu kelimeler bize bir genel kültür veriyor. Zamanda yolculuğa çıkarıyor. Türkçe-Arapça kardeşliğiyle Türk-Arap kültürleri arasındaki ilişkiyi gösteriyor.
Ben de bu kitapları hazırlama esnasında Türkçede kullandığımız birçok kelimenin Arapça olmasına şaşırmıştım. Mangal, demeç, galeyan, gebermek, şamata gibi.
Kur’ân’ı anlamak için Arapçayı en iyi şekilde öğrenmek yeterli midir?
Tabii ki değildir. Kur’ân’ı tam olarak anlayıp yorumlayabilmek için alimlerimiz Arapça dışında çok iyi bilinmesi gereken başka ilimler de olduğu konusunda icma etmişlerdir. Sarf, Nahiv, Belâğat adı altında toplanan Meâni, Beyân ve Bedi ilimleri, Tefsir usulü, Hadis usulü, Fıkıh usulü, Siyer, Akâid, Mantık, Aruz gibi ilimleri öğrenip vâkıf olmadan tefsir yapmak veya Kur’ân’dan hüküm çıkarmak mümkün değildir.
Ama herkes kendi alt yapısına bağlı olarak Kur’ân’ı okuyup anlamaya çalışabilir. İlk derslerimizde Kur’ân’dan tek tek kelimeler anlamaya başlayan öğrencilerimiz “Kur’ân’ı şimdi sahiplenebiliyoruz. Şimdi Kur’ân bize nazil olmuş gibi heyecanla yaklaşabiliyoruz.” diyerek duygularını dile getiriyorlar. Bu da bizleri çok sevindiriyor tabii. Kur’ân’la bir yakınlık kurulduğunda zaten gerisi hem kolay hem de zevkli oluyor.
Peki, bu kitabın yazım süreci sizin açınızdan nasıl gelişim gösterdi? Başlangıçtan Belagata Kur’ân Merkezli Arapça Dersleri Serisi, nasıl bir çalışmanın meyvesi olarak okurlarına sunuldu?
Bu konuda her şeyden çok öğrencilerime şükran borçluyum. Derslerime ilgi göstermeleri, sordukları sorular, çevrelerine duyurmaları ve sayılarının giderek artması, Rabbimin de nasip etmesiyle bu çalışma ortaya çıktı. Onların öğrendikleriyle mutlu olmaları, bu duygularını bize yansıtmaları bizi hep daha çok çalışmaya teşvik etti ve ediyor.
Asıl kaynağımız Kur’ân tabii. Kur’ân’la geçirdiğimiz vakit arttıkça çalışmalarımız da bereketleniyor. Artık benim ve benim gibi çalışan eğitimci arkadaşlarımızın hemen hemen bütün vakti Kur’ân’la geçiyor. Daha çok vakit geçirdikçe daha çok seviyor ve ondan ayrılmak istemiyoruz.
Yani bu kitap serisi geride bıraktığım son 30 yılın baş tacıdır. Öğretmen olarak çalışan öğrencilerimin giderek artması, mezun olan arkadaşlarımızın da benim gibi hayatımıza anlam katan bu güzel bilgileri ve yaşanan duyguları paylaşmak istemesi beni çok heyecanlandırıyor.
Hep öğrenilmesi zor denen, alfabesini sökmenin bile problem olduğu ve bu yüzden alfabemizin değiştirilerek Latin alfabesinin kullanılmaya başlandığı söylenen Arapçanın özellikle de biz Türkçe konuşanlar için bu kadar kolay ve zevkli bir şekilde öğrenildiğini en güzel şekilde ortaya koyduğumuz için çok sevinçliyiz.
Arapça zor demek ayetleri inkâr etmek demektir. Çünkü Allah Teâlâ Kur’ân’da tam 6 yerde Kur’ân’ı bizim için kolaylaştırdığını söylemiştir. Rabbimin lütfuyla biz bunu ispat ettik.
Herkesi Kur’ân Seferberliği’ne davet ediyoruz. Rabbim ömrümüzün sonuna kadar bu yolda çalışabilmeyi hepimize nasip etsin.
Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj ya da öneri varsa vermek için aracı olmaktan memnuniyet duyarız.
Son olarak sizlere Kur’ân Seferberliği projemizden bahsetmek isterim.
Kur’ân Seferberliği günlük rutin olarak Kur’ân okuma alışkanlığı edindirmek için öğrencilerimle kurduğumuz bir gruptur. Bunun için kuranseferberligi.com adında bir web sitemiz, WhatsApp ve Telegram gruplarımız var. Sitemizde, WhatsApp ve Telegram gruplarımızda her gün bir Kur’ân sayfasını Arapça aslı ve mealiyle birlikte paylaşıyoruz
Ayrıca;
Türkçede kullandığımız Kur’ân kelimeleri çalışması
Ayetlerle ilgili hadisler
Kısa bir tefsir notu
Sayfadan çıkardığımız “Günün Mesajı” ve
Sayfadan “Gönüle Düşenler” isimli bölümlerimiz var.
Arapça bilenler için İrab ve belagat notlarımız da var.
Böylece dolu dolu bir Kur’ân sayfası oluşturduk. Gerçekten Türkçe olarak hazırlanmış böyle bir çalışma yoktur. Arapça kitaplardan ve tefsirlerden tercümeler yaparak sayfamızı zenginleştiriyoruz.
Instagram’da “Kuran Seferberliği” isminde bir hesabımız var. Profilde web sitemizin adresi bulunuyor. Bu linke tıklayarak kolayca web sitesine üye olabilir veya Seferberlik Gruplarına katılabilirsiniz. Bu durumda size her gün okunacak Kur’ân sayfası gönderilecektir. Toplu bir çalışma yapmıyoruz. Herkes kendisi müsait olduğu bir zamanda sayfadan istediği bölümleri okuyor. Derslerimize katılan bütün öğrencilerimizin de ilk görevi bu gruba katılmalarıdır. Böylece öğrendiklerini Kur’ân üzerinde uygulama ve bu konuda iyi bir deneyim kazanma şansı elde ediyorlar.
Zaten derslerimizi de bu isimle duyuruyoruz: Kur’ân Okuyarak Arapça Öğrenmek ister misiniz?
Röportaj: Deniz Demirdağ Temel