A. Ali Ural’la kitap yolculuğumuzun yedinci dersinde, edebiyat dünyasının önemli isimlerinden biri olan Herbert George Wells’in, bilim kurgu türündeki derin ve düşündürücü eseri Körler Ülkesi’ni detaylı bir şekilde incelendi. Bu incelemeden çıkardığımız notları istifadenize sunuyoruz.
1. H. G. Wells ve Teknolojik Gelişmelerin Toplum Üzerindeki Etkisi
H.G. Wells, çağının ilerisini gören ve kurgulayan bir yazar olarak, başta atom bombası ve nükleer savaş olmak üzere pek çok bilimsel konuyu eserlerinde işlemektedir.
Wells, gelecekteki teknolojik gelişmeleri ve toplumların bu yeniliklere nasıl tepki vereceğini araştırmıştır.
Yazar, teknolojinin getirdiği yeni tehlikelere ve toplumların bu tehlikelere karşı duyduğu korkuya dikkat çekmiştir.
Toplumsal güç dinamiklerine dair eleştiriler eserlerinde sıkça yer bulur.
Wells, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin toplumsal yapıları nasıl dönüştürebileceğini sorgulamaktadır.
2. Körler Ülkesi: Körlük ve Algı İlişkisi
H. G. Wells’in Körler Ülkesi adlı eserinde, “Tek gözü olan kral olur,” söylemi üzerinden körlük ve algı arasındaki ilişki sorgulanır.
Ötekileştirmenin felsefesi yapılır.
Bu düşünce, insanların gözle görülemeyen gerçekliklerle nasıl başa çıktığını, farklı bakış açıları olduğunda güç dengesinin nasıl değişebileceğini tartışır.
Özellikle bir körler toplumunda iki gözlü bir adamın egemen olma çabası, toplumsal eleştiriyi ve sömürgeciliği gündeme getirir.
Eserde, fiziksel körlükten çok toplumsal körlüğe işaret edilmektedir.
3. Temalar ve Sembolizm: Körlük ve Görme
Körler Ülkesi eserinde, körlük ve görme kavramlarının toplumsal, kültürel ve bireyseldüzeyde nasıl ele alındığına dair derin bir tartışma yapılır.
Eserde, gözleri görmeyen bireylerin dünyasında, görme duygusunun ve onun yarattığı üstünlük duygusunun sorgulandığı bir anlatım yer alır.
“Körler ülkesi” metaforu, görünmeyen gerçeklerle yüzleşmeyi ve toplumların körlükleriyle ilgilenmeyi önerir.
4. Ütopya ve Distopya Unsurları
Körler Ülkesi romanı, hem ütopya hem de distopya unsurlarını içerir.
Medeniyetin sınırları, körlük kavramı, insanın içsel ve toplumsal yapısına dair derin bir inceleme sunar.
Görme ya da körlük üzerinden, insanın neyi gördüğü ve neyi görmeyi reddettiği üzerine bir sorgulama yapar.
5. Nükleer Enerji ve Sürdürülebilirlik:
Toryum ve Uranyum: Bilim insanlarının bu elementlerin gücünü keşfetmeleri, enerji üretiminde devrim yaratabilecek potansiyeli gösterir.
Geçmişteki hayali bilim kurgu eserlerinde tahmin edilen nükleer enerji ve atomik gücün insanlık üzerindeki etkileri tartışılır.
Özellikle toryum yatakları ve enerji kaynaklarının çevre dostu alternatifler sunduğu, gelecekteki enerji üretiminde önemli
bir rol oynayabileceği vurgulanır.
Burada felaket senaryolarından ziyade enerji üretimi ve sürdürülebilirlik üzerine odaklanılır.
6. Dünya Devleti Fikri ve Globalleşme Eleştirisi:
Eserlerde sıkça karşılaşılan dünya devleti fikri, globalleşme ve merkeziyetçi yönetim anlayışlarının da zeminini oluşturur.
Bilim kurgu eserleri, ideal bir dünya hayalini kurarken, teknolojik ve toplumsal gelişmelerin nasıl yönlendirileceğine dair
düşünceler sunar.